Judith Malika Liberman tarafından yazılan ‘Masal terapi’ düşünme biçimimi derinden etkileyen kitaplardan biri oldu, bir çok ders çıkardım içinden. Bu yazıda aklımda kalan bazı noktaları paylaşacağım sizle, yolunuzu aydınlatmasını dileyerek.
1-İnsan yalnızca kalbinde taşıdığını görür. Genellikle duygularımızın ve izlenimlerimizin içinde bulunduğumuz koşullar tarafından yaratıldığını düşünürüz ama piyangodan bir trilyon kazanmanın bile mutluluk seviyesini yükseltmede bir yıldan uzun süre işe yaramadığı kanıtlanmış durumda. Asıl yapmamız gereken bütün koşullarda etrafımızdaki güzelliği görmemizi sağlayacak bir içsel denge oluşturmaktır.
2-Konduğu dalın inceliğinden düşecekmiş gibi olan ama yine de kanatları olduğunu bilerek şarkı söyleyen kuş gibi ol.
3-Hayat hepimize biraz tuz, biraz dert verir. Derdini seçemezsin ve herkesin başına dertler gelir. Ama seçebileceğin bir şey var. Sorunlarınla başa çıkarken bardak kadar dar veya göl kadar geniş olmayı seçebilirsin.
4- Hayat çelişkilidir. Gece olmadan gündüz, dinlenme olmadan çalışma, gölge olmadan varlık olmaz.
5- Eğer kendini her güzel şeyin bir bedeli olduğuna inandırırsan sırf istemeye cesaret edemediğin için çok fazla güzelliği kaçırırsın. Dilekler çok güçlü bir enerjiyi serbest bırakır.
6-Dünya senin aynandır. Çevren ve onu algılama biçimin ruh halinin bir aynasıdır.
7-Genellikle bir eyleme veya olaya eklemlenen korku, olayın kendisinden daha acı verici ve felç edicidir. Korku duygumuzu reddetmeden, göz ardı etmeden veya bastırmadan tamamen hissedip farkına varalım ve sonra ona rağmen yolumuza deva edelim.
8- Öfke içinden gelir, dışarıdaki bir şey tarafından üretilmez. Eğer dışarıdaki dünya seni kızdırdıysa sebebi kendini zarardan koruma gücünün farkında olmaman ve arzuladığın değişimi yaratamamandır. Öfke bize tam olarak nerede sıkıştığımızı, sınırlarımızın ne olduğunu, hangi inançlara ve korkulara takılıp kaldığımızı gösterir.
9- En derin korkumuz yetersizlik değildir. En derin korkumuz haddinden fazla güce sahip olmaktır. Bizi en çok korkutan karanlığımız değil, ışığımızdır. Kendimize sorarız ‘Ben kimim ki zeki, muhteşem, yetenekli, şahane olayım?’ Aslında sen olmayacaksın da kim olacak? Sen Tanrı’nın çocuğusun.
10- Bazen bir rahatsızlıktan kaçmak için hayatın her alanına kısıtlayan kurallar koyar veya yaşantımızda yasak bölgeler yaratırız. Kendini aşırı mı koruyorsun? Kendini güvende hissedeceğin kadar koruyup aynı zamanda yeni deneyimler, yaratıcılık ve özgürlük için yeterince alan bırakabilir misin?
11- Herkes korkar. Bazen korkuyla ilgili yapabileceğin en iyi şey onunla arkadaş olmaktır. Onu kabullen ve her zaman yeniden ortaya çıkacağını bil.
12- Yaşadığın günü, yarını planlayıp onun için endişelenerek mi geçiriyorsun? Tedbirli olmak ile korku içinde yaşamak arasında ince bir çizgi vardır. Sürekli yeni önlemler almayı düşünmek yerine biraz da inanç kaslarımızı çalıştırsak nasıl olur?
13- Gerçek zenginlik daha fazla mala sahip olmak değil az şeye ihtiyaç duymaktır.
14-Sen varlığına inandığın sürece, şansın hep arkanda.
15- Hep diğer bahçedeki çimenler daha yeşil gelebilir. Fakat şu an sahip olduğun hayatı tamamen kucaklayıp elindekilerin değerini bildiğinde çok güzel değişimler görebilirsin.
16- Seni koruyan ve cesaretlendiren sözcükleri gerçekten duy, seni aşağı çekenlere sağır ol.
17- İste, sana verilecektir; ara, bulacaksın; çal, kapı sana açılacak.
18- Sonunda önemli olan üç şey vardır. Ne kadar sevdiğin, ne kadar nazikçe yaşadığın ve senin için anlamı olmayan şeylerden ne kadar zarif bir şekilde vazgeçtiğin.
19- Sevgi, güven ve özgürlüktür. Arzu nesnemizi her korumaya çalıştığımızda, sevgiyi elimizde tutmak için yarattığımız her kafeste, terk edilme korkusuyla attığımız her düğümde sevgi duygusuna ihanet etmiş oluruz. Sevgi, saf kalp enerjisidir.
20- Korkundan kaçma! Kaçmak ve uzak durmaya çalışmak asla bizi korktuğumuz şeylerden korumaz. Tam tersine içimizdeki canavarları daha da besler. Tehlikelerden korunmak için değil onlarla yüzleştiğimizde korkusuz olmak için dua edelim.
21- Aradığın da seni arar. (Mevlana)
22- Başarabileceğini düşündüğün konularda sonuna kadar git.