‘Bende panik atak var.’
‘Ben depresyondayım.’
Bu cümleleri kurarak psikoterapiye gelen, yani kendi teşhisini kendisi koymuş birçok danışan var. Bu teşhis kimi zaman internetten bakılarak konuyor, kimi zaman gazetede televizyonda duyulanlardan. Peki psikoloji eğitimi almadan böyle hassas bir konuda kesin yargılara varmak ne kadar doğru? Size nasıl zarar verebilir?
Psikiyatrik rahatsızlıklar birbirinden keskin çizgilerle ayrılmaz. Yani sizin kalbinizin hızlı çarpması, terlemeniz, o an boğulacakmış gibi olmanız sizin panik atak bozukluğuna sahip olduğunuz anlamına gelmez. Bu durum ne zaman ortaya çıktı, ne sıklıkta oluyor, o an tam olarak neler oluyor, sonrasında neler oluyor, teşhis konulabilmesi için bütün bunların ve daha fazlasının bir psikiyatri uzmanı tarafından ayrıntılı değerlendirilmesi gerekir. Aynı şekilde kendinizi her üzgün ve çökkün hissettiğinizde bu depresyonda olduğunuz anlamına gelmez.
Kendinize teşhis koyarsanız içinde bulunduğunuz duruma bir etiket koyar ve daha kötü hissedersiniz. ‘Depresyondayım’ etiketini yapıştırdığınız an, içinde bulunduğunuz çökkün ruh hali daha da kötüye gidecektir. Hayatınızı buna göre yaşamaya başlar ve kendini doğrulayan bir kehanet (self fulfilling prophecy) yaratmış olursunuz.
Şikayetinizin anlaşılabilmesi ve tedavi edilebilmesi için bir psikiyatristten ve psikologdan yardım almaktan çekinmeyin.