Evcil Hayvan Kaybı | Ölüm ve Yas
- Cansu Varol
- 19 Haz
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 6 gün önce

Evcil Hayvan Kaybı | Ölüm | Yas
Evcil hayvanlarımız yalnızca birer dost değil, hayatımızın bir parçası, bazen en yakın sırdaşımız, bazen ailemizin bir ferdi olurlar. Onların kaybı, yeri doldurulamaz bir boşluk yaratır. Ancak toplumun büyük bir kısmı – özellikle hiç hayvan sahiplenmemiş olanlar – bu kaybı anlamakta zorlanır. Bir köpeğin, kedinin, kuşun ya da başka bir canlının ölümü, dışarıdan bakıldığında basit bir olay gibi görünebilir. Ancak kaybedilen şey, yalnızca bir “evcil hayvan” değildir; kaybedilen şey bir bağdır, bir varlıktır.
Bu yazıda, evcil hayvan kaybının nasıl derin bir yas sürecini başlattığını, bu yasın toplum tarafından nasıl küçümsendiğini ve bireyin içinde neler olup bittiğini psikanalitik açıdan ele alacağız.
Evcil Hayvan Yasını Anlamayanlar
Evcil hayvan kaybını yaşayan biri, çevresinden şu gibi cümleleri sıklıkla duyabilir:
“Ama sonuçta bir hayvandı.”
“Yenisini alırsın.”
“Bu kadar üzülmek mantıklı mı?”
“Bari insan kaybetmedin.”
Bu ifadeler, yas sürecindeki birey için bir tür ikincil travma yaratabilir. Kendi içinde derin bir acı yaşarken, çevresinin bunu hafife alması kişinin yasını görünmez hale getirir. Bu, “görünmeyen yas” olarak adlandırılabilir: Toplumun bir bölümü, evcil hayvan kaybının bir “gerçek yas” olmadığını düşündüğü için, yas tutan kişi yalnızlaştırılır.
Oysa insanın bir kayıp karşısında yaşadığı yas süreci, kaybın türüne göre kategorize edilemez. Birini özlemek, onun sesini hatırlamak, boş bir eve girmekle gelen yoksunluk hissi, yalnızca insan kayıplarına özgü değildir. İnsan beyni ve ruhu, bağ kurduğu her varlık için yas tutar.
Yasın Aşamaları Yoktur | Hislerin Kaotik Dünyası
Yasın aşamaları yoktur. Bazı literatür metinlerinde yasın beş aşaması (inkar, öfke, pazarlık, depresyon, kabullenme) gibi şematik modeller öne sürülse de, gerçek yas süreci kaotiktir. İnsan, yas içinde milyonlarca duygu hissedebilir ve bunların sırası ya da süresi yoktur.
Bir gün derin bir özlem duyarken, ertesi gün hiçbir şey hissetmeyebiliriz. Sonra aniden bir oyuncak, bir koku, bir alışkanlık geçmişi hatırlatır ve yeniden yıkılırız. Bu döngü bazen yıllarca sürebilir. Bazen de kişi, hiçbir zaman "tam anlamıyla iyileşmeyeceğini" düşünür. Çünkü bu türden kayıplar, bir kapanışa ulaşmak zorunda değildir. Acı tamamen unutulmaz ama zamanla dönüşür.
Evcil hayvan yasında en sık rastlanan duygular şunlardır:
Boşluk hissi: Evin içinde eksilen bir şeyin farkında olmak. Onun yürüdüğü yolların, oturduğu koltuğun, mama kabının bomboş olduğunu görmek.
Suçluluk: Özellikle bir hastalık ya da ötenazi süreci söz konusuysa, “Daha iyi bakabilir miydim?” ya da “Farklı bir şey yapsaydım yaşar mıydı?” sorularıyla zihni meşgul etmek.
Öfke: Kendine, veterinerlere, hayata, hastalıklara, bazen diğer insanlara yönelen bir öfke hissi. “O bu kadar kısa bir hayatı hak etmiyordu” diye düşünmek.
Hissizlik: Bazen kayıp, o kadar büyük bir yıkım getirir ki, beyin kendini korumak için bir süre hiçbir şey hissetmez.
Psikanalitik Açıdan Evcil Hayvan Kaybı ve Yas
Psikanalitik kurama göre, yas yalnızca kaybedilen kişi ya da varlıkla ilgili değildir. Kaybedilen şey, kişinin kimliğiyle iç içe geçmiş bir parçadır. Örneğin bir kedi, birinin en savunmasız yanının tanığı olabilir. Bir köpek, bir sahibinin en mutlu anlarının ortağıdır.
Dolayısıyla, bu hayvanın kaybı, yalnızca bir varlığın yok oluşu değil, kişinin kendi iç dünyasında bir parçanın kopuşudur. Bu kopuş, bazen geçmiş travmaları da tetikleyebilir. Daha önce yaşanan kayıplar, çocukluk dönemindeki yalnızlık hissi, reddedilmişlik duygusu gibi derin meseleler, evcil hayvanın kaybıyla birlikte gün yüzüne çıkabilir.
Bu yüzden bazı insanlar, evcil hayvanlarını kaybettikten sonra yoğun bir depresyon sürecine girer. Yalnızca hayvanı değil, onunla birlikte var olan bir duygusal dengeyi de kaybetmişlerdir.
Evcil Hayvan Kaybı | Ölümle Başa Çıkma Süreci
Başa çıkmak, unutmak veya acıyı yok etmek anlamına gelmez. Aksine, yasla baş etmek, onunla yaşamayı öğrenmek demektir. İşte bazı yollar:
Kendinizi yasından dolayı suçlamayın: Kendi kendinize “abartıyor muyum?” diye sormayın. Hissettiğiniz her duygu gerçektir ve yersiz değildir.
Görünmez yası görünür kılın: Yakın çevreniz anlayış göstermiyorsa, hayvan kaybı yaşayan insanlarla iletişime geçin. Bu konuda özel destek grupları, forumlar ve terapiler mevcut.
Kaybı anlamlandırın: Evcil hayvanının sizin hayatınızda nasıl bir iz bıraktığını düşün. Ona dair bir mektup yazın, anı defteri oluşturun, resimlerini saklayın. Ancak eğer hatırlatıcılar size iyi gelmiyorsa bu öneriyi dikkate almayın.
Ritüeller oluşturun: Kimi insanlar, evcil hayvanları için bir anma töreni yapmayı anlamlı bulur. Küçük bir köşe hazırlamak, bir ağaç dikmek ya da ona özel bir hatıra yaratmak, yas tutarken size destek olabilir.
Kaybetmek, yok olmak anlamına gelmez. Kaybetmek, bazen sevdiğimizin bizimle başka bir biçimde var olmaya devam etmesi anlamına gelir.
Anasayfamı da ziyaret edebilirsiniz.
İletişim ve Randevu
Adres: İstanbul / Şişli
E-posta: info@cansuvarol.com Telefon: +90 530 403 05 90
Comments